Stalklamak caiz midir, kul hakkına girer mi?
Stalklamak caiz midir, kul hakkına girer mi?
Instagramda hesabı herkese açık kişiler var, paylaşım ve hikayelerini herkes görebiliyor. Biz bu kişileri takip etmeden onların paylaşımlarına bakarsak kul hakkına girmiş olur muyuz?
Sosyal ağlar, İslam hukuk kültüründe hukukî normların din, can, nesil, akıl ve mal gibi küllî esasları korumayı hedefleyen maksatları (makâsıd-ı şerîa) çerçevesinde incelenmelidir. Bunun yanında İslam hukuk normlarının şekillenmesinde etkili olan, toplum menfaatini gözeten maslahat anlayışı ve kötülüğe giden yolların önlenmesi (sedd-i zerâi) prensiplerini sosyal medya sahasına uyarlamak gerekir. Şer’î ölçülere riayet edilmesi halinde sosyal medya kullanımın, aslî ibâha (özü itibariyle helal olma) ve maslahat ilkeleri doğrultusunda ele alınması gerekir. Sosyal ağlar üzerinden gerçekleştirilen çeşitli eylemlerin, İslam hukuk kültürü açısından ayrı ayrı ele alınarak değerlendirilmesi ve fayda-zarar muhasebesi yapılarak caiz olup olmadığına hükmedilmesi gerekir.
Sosyal ağların emek ve zaman israfına yol açması; zihinleri gereksiz yere meşgul etmesi; dikkat eksikliği, kibir, narsisizm vb. ruh ve beden sağlığını tehdit eden rahatsızlıklara yol açması; mahremiyete zarar vermesi; tecessüs, gıybet, yalan, hakaret, aldatma gibi fiillerin kolaylıkla işlenebilmesine fırsat vermesi gibi negatif yönleri tasvip edilemez. Ancak sanal dünyanın bütünüyle haram olduğu yönündeki görüşler, çağımız gerçekleri karşısında pratikte bir anlam ifade etmekten uzak kalmıştır. Sosyal medyanın, muhtemel zararlarına karşı çeşitli tedbirler almak şartıyla kullanılmasına cevaz veren görüşler daha isabetli gözükmektedir.
İnsanlar internet teknolojisinin getirmiş olduğu birçok yeniliği büyük bir iştahla kabullenmekte ve bunların dini açıdan meşruiyetini sorgulamayı çoğu zaman ihmal etmektedir. Sosyal medyayı hem faydalı hem de zararlı şeylere imkan veren nötr bir alan olarak değerlendirmek ve onun sunduğu yenilikleri fayda-zarar muhasebesini yaptıktan sonra benimsemek, zararları engellenemediği takdirde alternatif sosyal ağlar oluşturmak izlenmesi gereken yol olmalıdır. Sosyal ağları verimli kullanabilmek, muhtemel zararlarını önleyebilmek veya en aza indirmek için eğitim müfredatlarına “medya okuryazarlığı”, “iletişim/internet etiği”, “sosyal medya ahlakı” gibi bazı dersler ilave edilmesi, ilahiyat fakültelerinde müstakil olarak “internet fıkhı” konusunun ele alınması ve toplumu bilinçlendirmeye matuf çalışmalar yapılması faydalı olacaktır.
Teknolojinin geliştiği, insan emeğinin çok değişik şekil ve ortamlarda tezahür ettiği günümüzde aynı ölçüde hak ve emek ihlalleri söz konusu olmaktadır. Bu hak ihlalleri elektronik ve bilgisayar dünyasında da yaşanmaktadır. Bu tür haksız davranışlar sadece bireylerin hakkını gasp etmiş olmamakta, aynı zamanda, o alanlarda emek harcayan insanların yeni ürünler üretme konusundaki şevkini kırmakta, bu da geniş anlamda kamu hakkı ihlaline dönüşmektedir. Bu sebeple birer emek mahsulü olarak internet ortamına geçirilmiş olan her türlü program, yazılım, kitap veya sosyal medya platformunda yapılan paylaşım ve hikayelerin ilgililerin izni olmadan elde edip ticari faaliyette bulunmak caiz değildir.
Ancak esasen özellikle ilmî ve fikrî eserleri, istifade etmek isteyen, ancak maddî durumu müsait olmadığı için mahrum kalan kesimlere ulaştırmak, bizatihi ilmî faaliyetin kendisi gibi bir yükümlülüktür ve bu hayatî fonksiyonu yerine getirecek yapılanmalara şiddetle ihtiyaç vardır. Bu nedenle sosyal medya platformlarında kamuya açık olan faydalı paylaşımlardan herkesin istifade etmesi caizdir. Bu tür paylaşımlar genele açık olmayıp belli şartlarda özel istifadelere açık olduğu takdirde sahiplerinin izni ve müsaadesi çerçevesinde faydalanmak uygun olur. Ayrıca muhtelif hadislerden de anlaşıldığı gibi; insanın hiç bir şekilde çiğnenemeyecek ve dokunulamayacak olan şerefi, haysiyeti, hak ve hürriyetleri vardır. Bunlardan biri de, gizli hususların araştırılmamasıdır. İslâm dini, bu şekilde fevkalâde mükemmel bir tarzda fertlerin haklarına riâyet etmeyi emretmiştir. İslâm’da insana, insan olma onuruna yakışır bir şekilde davranma emredilirken, onun hiç bir şekilde taciz edilmesine izin verilmemiştir.
URL Kopyala