Menü

Büyü, sihir yapmak veya yaptırmanın hükmü ve İslam’da dünyevi cezası nedir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
1.24K görüntülemeCeza Hukuku

Büyü, sihir yapmak veya yaptırmanın hükmü ve İslam’da dünyevi cezası nedir?

Büyü yapmak veya yaptırmanın hükmü ve İslam’da dünyevi cezası nedir? İnsan internette vb. görüp bir şeyi dua yaptığını zannederek birine bilmeyerek büyü yapsa kafir olur mu, belli zikirleri belli sayı ile okumak şekliyle evlenmek için biriyle mesela?

Rasûlüllah (sallallâhu aleyhi ve sellem) büyünün ne kadar kötü ve büyük bir günah olduğu hakkında şöyle buyurmuşlardır: “İnsanı helâke sürükleyen yedi şeyden sakınınız!” Ashâb-ı kirâm: “Ey Allah’ın Rasûlü, onlar nelerdir?” diye sordular. Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdi: “Allah’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, -dînî bir ceza ile usûlünce öldürülen müstesna- Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı katletmek, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpten kaçmak, hiçbir şeyden haberi olmayan iffetli müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmak.”

Bu hadîs-i şerifte ifade edildiği üzere sihir ve büyü yapmak da haram kılınmış olan helâk edici büyük günahlardandır. Büyük günahlar da dünyada cezalandırılmanın, âhirette de neûzübillah cehenneme girme sebebidir.

Peygamber  Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) başka bir hadis-i şerifinde ise şöyle buyurmuşlardır: “Kim bir düğüm atar ve ona üfürürse sihir yapmış olur. Kim de sihir yaparsa şirke düşer. Kim (fayda umarak hayvan tırnağı, nazarlık gibi câhiliye âdetlerinden) bir şeyi (herhangi bir yere) asarsa, o astığı şeye havâle edilir (Allah’ın yardımından mahrûm bırakılır.)[1] Sihir ve büyü ile uğraşmak, yaptırmak veya teşebbüs etmenin âhirette nelere sebebiyet vereceği, ayrıca dünyada da o umduğu şeye havale edilip Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden mahrum kalacağı Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) tarafından ifade edilmişken bu işlerle uğraşmak bir Müslümanın ne îmânı ne de aklıyla hiçbir şekilde bağdaşmayan bir tavırdır.

Sihir öğrenme ve yapmanın hükmü:

İster etkili olsun ister olmasın sihir, kötüye de kullanıldığı, psikolojik olarak insanları etkilediği, kontrol edilemez olduğu, Allah’ın kurduğu tabîî düzeni değiştirmeyi amaçladığı, insanların zaaflarını, dertlerini, korkularını veya ümitlerini sömürmeye ve onları aldatmaya elverişli olduğu, inanca zarar verdiği ve bunlara benzer daha başka sakıncaları da bulunduğu için şiddetle yasaklanmıştır. Büyücü veya sihirbazların birçok gizli şeyleri bilebildiği, tabiat üstü işler başarabildiği şeklindeki yaygın inançlar, mûteber kaynaklarda İslâm’a aykırı görülmüş, sihri mubah saymanın, haramı helâl saymak anlamına geleceği, bu sebeple de müslümanın dinden çıkmasına sebep olacağı kanâatine varılmış; ayrıca en yetkili ve güvenilir müslüman bilginler, bir kimsenin, sihrin haram olduğuna inanmakla birlikte, sihir yapmasının veya yaptırmasının ya da sihre ve sihirbaza inanmasının da büyük günah olduğu konusunda ittifak etmişlerdir.[2]

Aslında sihir menfaat amaçlı bir uygulama olduğundan Allah, Peygamber ve din gibi kutsal gerçekleri tanımaz; bununla birlikte, ihtiyaç duyduğunda bu değerleri menfaat ve başarı aracı olarak kullanmaktan da çekinmez. Bütün bu anlayış ve uygulamalar, Allah’ın irâde ve kudretinin üstünde işler başarabileceği iddiasında olan veya öyle sanılan ya da eyleminin içeriğinde böyle bir iddia saklı bulunan sihirbaza Peygamber’den, hattâ Allah’tan daha büyük değer vermek anlamını ortaya çıkarmakta olup, sihir yapmayı ve yaptırmayı yasaklayan hükmün temelinde öncelikle bu gerekçeler bulunmaktadır.

Sihir öğrenmeyi mutlak olarak haram sayanlar yanında, yalnızca bilgi sahibi olmak ve koruyup korunmak için öğrenmenin câiz olduğunu söyleyenler de vardır.[3] Hz. Ömer (r.a) hilâfeti sırasında büyücülük yapanların cezalandırılacağını ilân etmiştir. Konuyu kamu düzeni açısından ele alan fıkıh âlimleri dinî bakımdan inkârla sonuçlanan sihrin irtidad suçuna denk tutulmasını, bu sonucu doğurmayan sihirlerde ise sihirbaza toplum hayatında meydana getirdiği zarara göre işlem yapılmasını öngörmüşlerdir.[4]

 


Kaynakça:

[1] Nesâî, Tahrîmü’d-Dem, 19
[2] bk. Buhârî, “Vesâyâ”, 23; Müslim, “Îmân”, 144; Ebû Dâvûd, “Vesâyâ”, 10
[3] İbn Haldun, s. 1157; İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, Kahire, 1959, XII, 335
[4] el-Muvatta, Ukül, 19; Şâfiî, I, 226-227; Cessâs, I, 61-72; İbn Kudâme, VIII, 151

İsmail Hakkı Yelkenci tarafından yayınlandı 14/08/2024

URL Kopyala
0
Cevap yaz..