Cünüp veya abdestsiz kişi elini su dolu kaba daldırsa su müstamel olur mu?
Cünüp veya abdestsiz kişi elini su dolu kaba daldırsa su müstamel olur mu?
Kullanılan suyun, müsta’mel olma sebepleri hakkında, âlimlerin görüşleri arasından sahîh görülen, Ebû Hanîfe ve İmâm-ı Ebû Yûsuf’un görüşleridir. Bu görüşte su, iki sebepten birinin bulunmasıyla müsta’mel olur:
– Suyla hadesin (abdestsizliğin veya cünüplüğün) giderilmesi.
– O suyun ibadet niyetiyle kullanılması.
Buna göre, abdestsiz veya cünüp olan biri, su dolu kaba hakikî necâsetten temiz olan elini daldırsa, velev ki suyun sıcaklığını anlamak veya su içindeki tası almak niyetiyle olsa bile, bu uzuvdan yani suya girdirilen elden, hades dediğimiz abdestsizlik veya cünüplük izâle olacağından geriye kalan su müsta’mel olur. Nitekim kıyas da bunu gerektirir. Ancak şu kadar var ki âlimler bu konuda istihsâna giderek, bu suyun müsta’mel olmadığını söylemişlerdir. Zâhir rivâyette de böyledir. Bu istihsâna sebep olarak da, Hazreti Âişe’den (r.a.) şöyle rivâyet edilmiştir:
“Ben ve Peygamber Efendimiz (s.a.s.) tek bir kaba ardı ardına ellerimizi daldırarak guslederdik.”[1] Yine Hazreti Âişe (r.a) şöyle buyurdu: “Ben hayızlı iken kaptan su içerdim. Sonra onu Peygamber Efendimize (s.a.s.) uzatırdım. O da alır ağzını, benim ağzımın değdiği yere dokundurarak içerdi.”[2] Bu hadîs-i şerîflerden anlaşılan odur ki, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu suyu müsta’mel saymamıştır.
Kâsânî, Bedâi’u’s-Sanâi adlı eserinde yukarıdaki hadîs-i şerîfleri, istihsân sebebi olarak beyan ettikten sonra sözlerine şöyle devam eder:
“Abdestsizlik veya cünüplükten sakınmak mümkün değildir. Bundan dolayı insanların abdest almaya veya gusül etmeye ihtiyaçları vardır. Ve insanlardan her biri, büyük su kaplarından su almak için ufak su kaplarına sahip değillerdir. Bunun için ellerini su dolu kaplara daldırmaya ihtiyaçları vardır. Şayet ellerin suya girdirilmesiyle su müsta’mel olsa, insanlar elbette zorluğa düşerler. Şu kadar var ki, böyle bir kaba ellerini değil de ayaklarını girdirseler su müsta’mel olur. Zira su kabından su almak için buna yani ayağın suya girdirilmesine ihtiyaç yoktur. Ancak bu kişi, kuyudan kovayı almak gibi bir nedenden dolayı, hakikî necâsetten temiz olan ayağını suya girdirecek olursa kuyunun suyu müsta’mel olmaz. Zira bundan kaçış olmadığından bu da af edilir. İmâm-ı Ebû Yûsuf, el-Emâli adlı eserinde de bunu bu şekilde zikretmiştir.”
Kaynakça:
[1] Buhârî, Kitâbu’l-gusl, bâb hel yedhulu’l-cünüb yedehû fi’l-inâi kable en yağsilehâ 1, h. no: 361
[2] Müslim, Kitâbu’l-hayz, 14, bâbu cevâzi ğasli’l-hâid ra’se zevcihâ 9, h. no: 692
URL Kopyala
