Gayriresmi şekilde sözlü olarak yapılan vakıf gerçekleşmiş sayılır mı?

Vakıf konusunda İmâmeyn’in görüşünü benimseyen Hanefî fakihleri, vakfın rüknü (kurucu unsuru)’nun sîğa olduğu, diğer unsurların ise sıhhat şartları olduğu görüşündedir. Sîğa’dan maksat; vakfın kuruluşuna sarahaten ya da örfen delâlet eden ve hukuken muteber sayılan irade beyanıdır. Arapça da “habs” ve “tesbîl” kelimeleri bütün fakihlerce sarih irade beyanı, “sadaka” gibi hem vakıf hem de başka mânaların kastedilmesi muhtemel sözler ise kinayeli irade beyanı sayılır. Ebû Yûsufa göre; vakf edenin vakf ettim demesiyle, İmâm-ı Muhammed’e göre de vakf ettikten sonra, vakf ettiği hayır cihetine teslim etmesiyle vakıf tamam olur. Şüphesiz “Vakıf” yada “Dernek” diye ifâde edilen resmî hayır kurumlarından hangisine vakf yapılmış ise, o kuruma resmen devredilmesi asıldır. Şayet buna riâyet etme imkanı yoksa, resmi işlem farklı olsa da vakf edenin beyanı asıldır.

---

URL Kopyala