İhbar tazminatı ve kıdem tazminatı almak câiz midir?

İhbar tazminatı almak caiz değildir. Ancak kıdem tazminatı, ya işçinin ücreti ya da işveren tarafından verilen bir hibe olarak değerlendirilebilir. Şayet bu tazminat iş sözleşmesinde şart koşulmuş ise, işçinin ücretine dâhildir ve miktarının malum olması da zorunludur. Bu ücret, aylık ya da yıllık olarak değil, iş akdinin feshedilmesi veya işçinin emekli olması durumunda verilmektedir. Kıdem tazminatının, iş sözleşmesinde şart koşulmaması durumunda ise; şayet şirketlerde ve bakanlıklarda işçilere tazminat verilmesi örfleşmiş ise, işçi bu tazminatı talep edebilir, verilmediği takdirde de dava açılabilir zira örfleşmiş olan şey akitte şart koşulmuş mesabesindedir.

Bununla ilgili olarak, İslâm Fıkıh Akademisi üyesi Vehbe Zuhayli; işçilere verilen hizmet sonu tazminatının, (işçi maddî veya manevî zorlama olmaksızın, gönüllü olarak feragat etmediği sürece) yasalarla zorunlu kılınan bir kural olduğunu, işçiye tanınan bir hak hâline geldiğini ve maaşın ertelenmiş bir parçası olarak kabul edildiğini söylüyor. Ancak tazminat, iş sözleşmesinin ne metninde ne de örfte bulunmuyor ise, o zaman şirket tarafından vaat edilen bir hibedir, hibe ise yalnızca teslim alınarak bağlanır, bu nedenle işçi bu hibeyi henüz almamış iken, bağışçıyı kendisine ödeme yapmaya zorlama hakkına sahip değildir. Bu durumda da işçinin tazminat davası açması câiz olmayacaktır.

---

URL Kopyala