Namaza izin verilmeyen zalim bir sistemde askerlikten kaçınmak için rüşvet vermek caiz midir?
Namaza izin verilmeyen zalim bir sistemde askerlikten kaçınmak için rüşvet vermek caiz midir?
Azarbeycan’da olduğu gibi, namaz kılmaya izin verilmeyen ve ehli sünnet müslümanlara zulmedilen bir askerlik sistemi bulunan devlette yaşayan bir müslümanın rüşvet verip askere gitmemesi caiz midir?
URL Kopyala
Rüşvet, genel olarak İslam’da haram kılınmıştır. Ancak zaruret ve zulümden korunma gibi istisnai durumlarda rüşvetin hükmünü farklı değerlendirilmiştir. Söz konusu durumdaki Müslümanın, “namaz kılmaya izin verilmeyen ve zulmedilen bir askerlik sisteminden” kurtulmak için rüşvet vermesini caiz görenler olmuştur. İslam hukuku, canı, malı, dini ve ırzı korumayı temel amaç edinmiştir. Bu kapsamda, bir Müslüman’ın dinini yaşama hakkının elinden alınması veya zulme maruz kalması, en büyük zararlardan biri olarak kabul edilir. Bazı alimler, haksız bir zulmü (bu durumda namaz gibi temel bir ibadetin engellenmesi) engellemek için rüşvet vermenin, rüşvetin genel haramlık hükmünden istisna edildiğini belirtmiştir. Onlara göre, rüşveti alan kişi haram işlemiş olurken, zulümden kurtulmak için rüşvet vermek zorunda kalan kişi sorumlu tutulmaz. Bu görüş, “Zaruretler yasakları mübah kılar” kaidesine dayanır.
Namaz, İslam’ın temel direklerinden biridir ve terk edilmesi büyük günahlardandır. Namazın kılınmasının engellendiği bir ortamda bulunmak, Müslüman için dinî vecibesini yerine getirmesinin önünde ciddi bir engeldir. Bu durumda rüşvet vermek, sadece dünyevi bir menfaat için değil, dinî bir vecibeyi yerine getirebilmek, yani dinini muhafaza etmek için bir araç olarak görülür. Rüşvetin caiz görülmesi, genellikle rüşvet vermeden hakkını alamayan veya zulümden kurtulamayan kişilerin çaresizlik içinde olması durumuna bağlanır. Eğer söz konusu Müslüman, rüşvet dışında bu durumdan kurtulmanın meşru bir yolunu bulamıyorsa, bu bir mecburiyet hali olarak değerlendirilir. İbn Âbidîn gibi bazı fakihler, “Dinini, malını, canını, ırzını korumak için zalimden kurtulmak maksadıyla rüşvet vermek caiz, alan için ise haramdır” şeklinde görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu görüşe göre, veren kişi haksızlığa karşı kendini savunma pozisyonundadır, bu yüzden sorumlu tutulmazken, zalim yönetici veya görevli, zaten yapması gereken şeyi (zulmetmemek) yapması için para aldığı için günahkâr sayılır.