Fizyonomi, mizaç ve kıyafe ilmi İslam inancına göre caiz midir?
Fizyonomi, mizaç ve kıyafe ilmi İslam inancına göre caiz midir?
Fizyonomi, mizaç ve kıyafe ilmi, yani insanların dış görünüşünden karakterleri, huyları ve gelecekleri hakkında çıkarım yapma girişimi, İslam alimleri arasında tartışmalı bir konu olmakla birlikte caiz görmeyenler kahir ekseriyettedir. En temel itiraz, fizyonominin geleceğe veya kişinin iç dünyasına dair bilgi iddia etmesidir. İslam inancına göre gayb (gelecek, kişilerin gizli niyetleri ve akıbetleri) yalnızca Allah’a aittir. Kuran-ı Kerim’de birçok ayet bu gerçeği vurgular. Örneğin, Neml Suresi 65. ayette “De ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez…” buyrulmaktadır. Fizyonomi ilminin, bu ayetle çelişen yönleri vardır. Fizyonomi, bazı yönleriyle kehanet ve falcılığa benzetilir. İslam’da falcılık, büyücülük ve gelecekten haber verme iddiaları kesinlikle yasaklanmıştır. Bu tür uygulamalar, kişiyi Allah’tan başkasına yönlendirme ve tevekkül inancını zedeleme potansiyeli taşır.
Fizyonomi, bilimsel olarak kanıtlanmış, kesin bilgilere dayanmaz; daha çok gözlem, tecrübe ve kişisel yorumlara dayalı bir zandır. İslam’da zan ile hareket etmek ve kesin olmayan bilgilere dayanarak hüküm vermek hoş karşılanmaz. Fizyonomi yoluyla bir insan hakkında hüküm vermek, o kişiyi dış görünüşüne göre etiketleme ve haksız yere yargılama riskini taşır. İslam, insanlara önyargısız yaklaşmayı ve iç güzelliğe önem vermeyi öğütler. Bir kişinin dış görünüşünün, onun karakteri veya akıbeti hakkında kesin bir gösterge olmadığını bildirir. İnsanların dış görünüşleri yaş, sağlık, yaşam koşulları gibi pek çok faktöre göre değişkenlik gösterebilir. Buna karşın karakter ve kişilik daha derin ve kalıcı özelliklerdir. Dış görünüşten yapılan çıkarımların yanıltıcı olabileceği açıktır. Fizyonominin kabul görmesi, insanları dış görünüşlerine göre sınıflandırmaya ve ayrımcılık yapmaya yol açabilir. Bu durum ise İslam’ın kardeşlik prensiplerine aykırı olarak değerlendirilir.
Sahabe ve Tabiin gibi İslam’ın ilk dönemlerinde, insanların dış görünüşlerinden karakter tahlili yapma veya gelecek okuma gibi bir uygulamanın yaygın olmadığı ve teşvik edilmediği bilinir. Daha çok amellere, takvaya ve ahlaka önem verildiği vurgulanır. Birçok muteber İslam alimi, fizyonomiyi gaybı bilme iddiası taşıması ve hurafeye yol açma potansiyeli nedeniyle caiz görmemiştir. Özellikle bazı alimler, bu tür ilimlerin İslam’ın temel prensipleriyle çeliştiğini ifade etmişlerdir. Bu gerekçelerle, fizyonomi ilmini caiz görmeyen alimler, bu tür bir yaklaşımın İslam inancının temel direklerinden olan tevhid (Allah’ın birliği) ve tevekkül (Allah’a güvenme) ilkelerine aykırı olduğunu, hurafelere yol açabileceğini ve insanları yanlış yollara sevk edebileceğini savunmuşlardır.
URL Kopyala