İcra yolu ile satışa sunulan malların satın alınması câiz midir?

Alacaklının hakkının korunması açısından, borçlunun mallarının satılması gerekebilir. Peygamberimiz (s.a.s.), borcunu ödeyemeyen Muâz bin Cebel’in malını borcu karşılığında satmıştır.^[1] Hazreti Ömer de hac yolunda ticaret yaparken iflas eden bir kimsenin kalan mallarının, alacaklıları arasında taksim edilmesine hükmetmiştir.^[2]

Mahkemenin icrâsına hükmettiği alacakta, alacaklı için fâiz gibi haksız bir kazanç olmaması şartıyla, piyasa değerinde veya ona yakın bir fiyatla satılan hacizli malları satın almakta bir sakınca yoktur. Ancak haczedilen mal, değerinin çok altında satılır ise; Hanefîlerden İbn Âbidîn akdin fâsit olacağını^[3] Şâfiî âlimlerden Nevevî ise geçerli olmakla birlikte bu malın satın alınmasının mekruh olacağını söylemişlerdir.^[4] Zira icrâdaki malların, değerinin çok altında satılması, borçlunun mağduriyetinden yararlanmak anlamına gelir.

---

Kaynakça:

[1] Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Kitâbu’t-teflîs, bâbu’l-hicr ala’-müflis, h. no: 11260, 11261, 11262, c. 6, s. 80
[2] Muvattâ, Kitâbu’l-vasiyye, bâb câmiu’l-kadâ ve kerâhiyetuhu 1, h. no: 2236
[3] İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 7, 247
[4] Nevevî, Ravdatü’t-Tâlibîn, Kitâbu’-bey, bâbu’l-buyû el-menhiyyi anh, c. 3, s. 420

---

URL Kopyala