Alevi şahitler huzurunda kıyılan sünni kişilerin nikahı sahih olur mu?
Alevi şahitler huzurunda kıyılan sünni kişilerin nikahı sahih olur mu?
Alevi kişi nikah şahidi olabilir mi?
URL Kopyala
Şahitlerin her ikisi de mümin olabilmek için gerekli inanca sahip ise şahitlik mümkün, aksi takdirde mümkün değildir. Şüphesiz bir alevinin inançlı kabul edilebilmesi için, Hz. Ebubekir (r.a), Hz. Ömer (r.a) ve Hz. Âişe (r.a) ye karşı bakışı, Hz. Ali’yi (r.a) nerede konumlandırdığı önem arz ettiği gibi, Allah’ın (c.c) tüm emir ve yasaklarına inanması gerekir. Alevi inancına mensup bir kişinin, Sünni bir nikaha şahitlik yapması veya Sünnilerle evlilik kurması, sadece Kelime-i Şehadet getirmesiyle sınırlı kalmaz. Sünni inancında, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin (radiyallahu anhum) tamamı “raşid halifeler” olarak kabul edilir ve onlara yönelik eleştiri veya hakaret, Sünni akidesine aykırı görülür. Dolayısıyla, bu şahsiyetlere karşı olumsuz bir tutum sergileyen bir kişinin, Sünni bir nikah için “adil şahit” vasfını taşımadığı açıktır. Hem Sünni hem de Alevi inancında Hz. Ali’nin (r.a) yeri çok önemlidir. Ancak Alevilik’te Hz. Ali’nin peygamberden sonraki en üstün şahsiyet olduğu ve ilk üç halifenin onun hakkını gasbettiği inancı yaygındır. Bu ve benzeri inanç farklılıkları, bu iki sınıfı birbirinden ayırt edici önemli hususlardır. Namaz, oruç gibi İslam’ın şart koştuğu ibadetlerin farz olduğuna inanılmaması da kişinin İslam dairesi dışında olduğunun göstergesidir. Sonuç olarak, dini nikahın geçerliliği ve şahitliğin kabulü konusunda, sadece mezhepsel kimlik değil, aynı zamanda o mezhebin temel inançları ve bu inançların diğer mezheplerin kutsallarına bakışı da belirleyici bir faktördür.

