Menü

İslamda nikah veya düğün yapılması yasak olan durumlar veya vakitler var mıdır?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
183 görüntülemeSöz, Nişan ve Evlilik
0 Yorum

İslamda nikah veya düğün yapılması yasak olan durumlar veya vakitler var mıdır?

Düğün yapılması caiz olmayan durumlar veya gün ve hicri ay var mıdır?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 6 gün önce

URL Kopyala
0

İslam’da nikah kıymak veya düğün yapmak için genel olarak yasaklı veya mekruh kabul edilen belirli bir zaman dilimi bulunmamaktadır. Yani, haftanın veya yılın herhangi bir günü ve saati, dini açıdan nikah için uygun kabul edilir. Şartlar ve imkanlar elverdiği sürece, senenin bütün günlerinde ve günün her saatinde düğün yapılabilir, nikah kıyılabilir. Toplumda yaygın bazı yanlış inanışlar olsa da bunların dini bir dayanağı yoktur. Örneğin: “İki bayram arasında düğün yapılmaz/nikah kıyılmaz”: Bu inanışın dini açıdan hiçbir geçerliliği yoktur. Hatta Peygamberimizin (s.a.s.) Hz. Aişe (r.a.) ile iki bayram arasında yer alan Şevval ayında evlenmesi, bu düşüncenin yanlış olduğunu gösteren önemli bir delildir. Şevval ayı, İslam tarihinde pek çok evliliğin gerçekleştiği mübarek bir aydır. Bazı kişiler, hicri takvimdeki belirli günleri veya ayları (örneğin Muharrem ayının ilk on günü gibi) nikah için uygun görmeyebilir. Ancak bu tür inanışlar da tamamen batıl olup, İslam’ın ruhuyla bağdaşmaz. İslam’da günlerin veya zaman dilimlerinin uğursuzluğu gibi bir kavram yoktur. Nikahın caiz görülmediği veya mekruh kabul edildiği durumlar, genellikle zamanla ilgili olmaktan ziyade kişinin içinde bulunduğu özel bir ibadet haliyle veya evlenilecek kişinin vasıflarıyla ilgilidir.

Hac veya umre ibadeti sırasında ihramda olan bir kişinin nikah akdi yapması, alimlerin çoğunluğuna göre caiz değildir ve geçersizdir. Hanefî mezhebi ise akdin geçerli olduğunu ancak tenzihen mekruh sayıldığını belirtir. Bunun nedeni, ihramın kişiyi dünyevi işlerden ve cinsel hayata dair durumlardan uzaklaştırmayı amaçlayan özel bir ibadet hali olmasıdır. Nikah akdi de evliliğe ve cinsel birliğe götüren bir başlangıç olduğundan, ihramın getirdiği kısıtlamalar kapsamına alınır. Bu durum, “zaman kısıtlaması” değil, “hal kısıtlaması” olarak değerlendirilmelidir. Keza boşanmış veya kocası vefat etmiş bir kadının, dini hükümlere göre beklemesi gereken iddet süresi içinde evlenmesi caiz değildir. Bu süre, soy karışıklığını engellemek ve kadına yas tutma veya yeni bir hayata hazırlanma imkanı tanımak içindir. Sonuç olarak, İslam’da nikah veya düğün yapmak için takvimsel olarak belirlenmiş herhangi bir yasak zaman dilimi yoktur. Ancak, kişinin ihram gibi özel bir ibadet halinde olması veya evliliğin dinen haram kılındığı kişilerle yapılması gibi durumlar, nikahın caiz olmadığı veya mekruh sayıldığı istisnai hallerdir.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 6 gün önce
0
Toplam 1 cevaptan 1 tanesi gösteriliyor. Diğer cevapları görmek için tıklayın.
Cevap yaz..