Menü

Alışverişlerde müşteri ve satıcının pazarlık yapması sünnet midir?

Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
Aşevi İnşaatı Yardımı - Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı
230 görüntülemeTicaret

Alışverişlerde müşteri ve satıcının pazarlık yapması sünnet midir?

Fiyatı aşağı çekmek (pazarlık) sünnet midir? Fiyatı yüksek söyleyip pazarlık yapmak sünnet midir? Pazarlık yapmamak sünnete aykırı mıdır?

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 26/05/2025

URL Kopyala
0

Pazarlık, alıcı ile satıcının bir malın fiyatı üzerinde karşılıklı anlaşmaya varmak için yaptıkları tekliflerden ibaret olan konuşmalardır. Fiyatın belirlenmesinde tarafların rızasının esas olduğu bir yöntemdir. Pazarlığın sünnet olup olmadığına dair farklı görüşler bulunsa da, doğrusu sünnet değil belki müstehap oluşudur. Bu hüküm de, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) bazı alışverişlerinde pazarlık yapmış olmasına dayandırılır. Nitekim Rasûlullâh’ın (s.a.s.) dini konularla ilgisi olmayan kişisel uygulamaları müstehap olarak kabul edilir. Süveyd b. Kays (r.a.) şöyle demiştir: “Ben ve Mahreme el Abdî, Hecer’den kumaş getirmiştik. Rasûlullah (s.a.s.) bize gelerek birkaç şalvarlık olabilecek kumaş için pazarlık etti, biz de ona sattık.” (Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbn Mace) Bu hadis, doğrudan Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) pazarlık yaptığını göstermektedir. Bir başka rivayette ise, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) bir sahabîden deve satın alırken pazarlık yaptığı, hatta pazarlığın ardından deve bedelinden daha fazlasını hediye ettiği de belirtilmektedir. (Buhari, Müslim) Bu durum, pazarlığın müstehap olduğunu ve bazen de lütuf ve cömertlikle birleşebileceğini gösterir.

İslam ticarette karşılıklı rızayı ve dürüstlüğü esas alır. Pazarlık, alıcı ve satıcının malın değeri üzerinde anlaşmasını sağlar ve her iki tarafın da mağdur olmamasını temin eder. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Allah, satarken ve satın alırken hoşgörülü davrananlara merhamet etsin.” (Buhari) Bu hadis, pazarlık sürecinde de nezaket, kolaylık ve makuliyetin önemine işaret eder. Pazarlık, tarafların birbirine zulmetmemesi, hakkını koruması ve aşırıya kaçmaması için bir araçtır. İslam, Müslümanın aldanmasını caiz görmediği gibi, aldatmasını da caiz görmez. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in, “Verdiklerimizi Allah rızası için veriyoruz. Ne kadar çok versek yine azdır. Fakat alışverişte aldanmak, aklın ve malın noksan olmasıdır” şeklindeki sözleri, akıllı bir müminin malını zayi etmemesi gerektiğini, dolayısıyla pazarlık yaparak uygun fiyata mal almanın müstehap olduğunu vurgular.

Pazarlığın müstehap olması illa ki her alışverişte fiyatı düşürmek ya da sürekli ısrar etmek anlamına gelmez. Aslında kastedilen, alıcı ve satıcının karşılıklı konuşarak, teklifleşerek ve anlaşarak bir fiyat belirlemesidir. Bu, sabit fiyatla bir malı satmak veya almaktan ziyade, fiyatta esneklik ve müzakere olabileceğini gösterir. Pazarlık yapılması, alıcının aşırı fiyat ödemekten, satıcının ise malını değerinin altında satmaktan korunmasını sağlar. Bu süreçte yalan söylemek, malın ayıbını gizlemek veya başkasının pazarlığına müdahale etmek gibi hileli davranışlar yasaktır. Pazarlık, bir ihtiyaç veya menfaat söz konusu olduğunda yapılır. Her alışverişte “illaki pazarlık yapmak gerekir, yapmamak sünnete ters olur” gibi bir durum söz konusu değildir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.) sürekli pazarlık yapmamış, bilakis bazen yapmıştır. Özetle; pazarlık yapmak, İslam fıkhında uygun bir davranış olup, müstehap olarak kabul edilmektedir. Ancak ticari ahlak kurallarına uygun, dürüstlük, karşılıklı rıza ve hoşgörü çerçevesinde yapılmalıdır.

İsmail Hakkı Yelkenci cevap verdi 26/05/2025
0
Toplam 1 cevaptan 1 tanesi gösteriliyor. Diğer cevapları görmek için tıklayın.
Cevap yaz..